Üniversitemizde “Üç Alperen’in Ardından” Başlıklı E-Panel Düzenlendi

 

Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat bölümü tarafından, Anadolu’da bir yol, kültür ve irfan mektebi kuran manevi mimarlarımız Ahi Evran, Hacı Bektaş-ı Veli ve Yunus Emre’nin toplum, dil, edebiyat, sanat ve düşünce hayatımızdaki yerlerinin konu edildiği “Üç Alperen’in Ardından” başlıklı bir e-panel gerçekleştirildi. 

Dr. Öğr. Üyesi Seher Maşkaraoğlu’nun takdimiyle çevrim içi olarak gerçekleştirilen panelde, İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salahaddin Bekki ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Kemal Tavukçu konuşma yaptı.

Ahi Evran, Hacı Bektaş-ı Veli ve Yunus Emre’nin edebe dair birtakım sözler söylediğini ve bu Üç Alperen’in ortak noktasının güzel ahlaklı insanlar yetiştirmek olduğunu belirterek konuşmasına başlayan panel yöneticisi Prof. Dr. Salahaddin Bekki; Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal ve Prof. Dr. Orhan Kemal Tavukçu’ya “1) Ruhumuzda çiçek açtıran Üç Alperen’in zihin ve gönüllerdeki yeri ve ifade ettikleri konum nedir? 2) Ahi Evran, Yunus Emre ve Hacı Bektaş-ı Veli’nin söylemleri günümüz insanına ne boyutta yansımıştır? 3) Ahi Evran, Yunus Emre ve Hacı Bektaş-ı Veli hakkında yapılan çalışmaların yeterli olup olmadığı, bu Üç Alperen’e dair eksik kalan yönler ve bu çerçevede neler yapılabilir?” gibi pek çok soru yöneltti. 

Köksal; Hoca Ahmed Yesevi’nin Anadolu’daki manevi dervişleri olup onun fikirlerini ve inançlarını Anadolu’ya ve Rumeli’ye yaymaya çalışan bu Üç Alperen’in/üç gönül erinin Türk sufiliğinin oluşmasına katkı sağladıklarını ifade etti. Aynı zamanda Köksal; Anadolu’da insanların maddi ve manevi olarak etkilendikleri Moğol istilası sonrası, Ahi Evran’ın dürüstlük minvalinde kardeşlik ilkesinin esas olduğu Ahilik teşkilatı ile ticaret, ekonomi ve kültüre can verdiğini Yunus Emre ve Hacı Bektaş-ı Veli’nin tasavvuf ve Allah sevgisi ile insanlara ümit ışığı olduğunu vurgulayarak Anadolu’nun irfan şahsiyeti olan Üç Alperen hakkında hassasiyetle, derinlemesine ve sahih incelemeler yapılması gerektiğine dikkat çekti.

Tavukçu; Ahi Evran’ın ticaret zekâsı ve teşkilatçılığı ile Yunus Emre ve Hacı Bektaş Veli’nin ruha/gönle hitap etmesi ile yaşadıkları dönemde öne çıkan isimler olduğunu belirterek Üç Alperen’in kendilerinden sonra gelen insanlar üzerindeki sirayetlerine bilhassa şairler üzerinde bıraktıkları etkilere değindi.  Milletin mukaddesatını da ilgilendiren bu üç önemli ismin eserlerinin tahrif edilmeden aslına uygun bir şekilde yorumlanması gerektiğinin altını çizdi. 

Köksal, Üç Alperen çerçevesinde üniversitelerin yıl boyunca yaptığı etkinliklere, bakanlıkların yapması gereken iş ve işlemlere, Yunus Emre Enstitüsü’nün kurulmasının önemine ve yapılan tüm etkinliklerin bilgi bankası niteliğinde arşivlenmesinin önemine değinirken Tavukçu da Azerbaycan’da yapılan çalışmalara, medya ve sanat çerçevesinde yapılması gereken oyun ve sinema etkinliklerine, eğitimde Yunus Emre’nin bulunması gereken konum gibi pek hususa dikkat çekti.

Program, soru-cevap bölümünün ardından panel yöneticisi Prof. Dr. Salahaddin Bekki’nin değerlendirme konuşması ve Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Fatih Kanter’in teşekkür konuşması ile sona erdi.