Üniversitemizde “Uluslararası Mercidabık’tan Günümüze 500 Yılda Orta Doğu Sempozyumu” Düzenlendi
Üniversitemizde “Uluslararası Mercidabık’tan Günümüze 500 Yılda Orta Doğu Sempozyumu” düzenlendi. Programa Vali Dr. Mehmet Tekinarslan, Belediye Başkanı Av. Hasan Kara, Rektör Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun, Baro Başkanı Av. Muammer Fazlıağaoğlu, protokol üyeleri, üniversitemizden ve farklı üniversitelerden çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını, üniversitemiz öğretim üyesi ve aynı zamanda Sempozyum Kurulu Başkanı Doç. Dr. Mehmet Ali Yıldırım yaptı.
Protokol konuşmalarında, Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun, Orta Doğu denildiği zaman ilmin, ahlakın, iyiliğin, merhametin olduğu bir coğrafyayı, kanın gözyaşının, çatışmanın merkeziymiş gibi zikretmenin iç acıtan bir durum olduğunu; çok yakınımızdaki mevcut savaşta kardeşin kardeşi katlettiğini ve kazananının olmadığını ifade etti. Kilis’te böyle bir sempozyumun gerçekleştirilmesinin çok önem arz ettiğini belirterek emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.
Belediye Başkanı Av. Hasan Kara konuşmasında, Orta Doğu’nun, orta renklerin bulunmadığı yalnızca siyah ve beyazı barındıran bir coğrafya olduğunu belirtti. Dünyada en önemli mirasın insanlık duygusu olduğunu belirten Belediye Başkanı Kara, Kilis’in nüfusundan çok Suriyeli sığınmacı barındırdığını ve böyle bir şehirde Belediye Başkanı olmaktan duyduğu gururu dile getirerek sempozyumun hayırlara vesile olmasını diledi.
Vali Dr. Mehmet Tekinarslan konuşmasında, 501 yıl önce Yavuz Sultan Selim’in bölünmüşlüğe, otorite kavgalarına son vermek, tek bir din altında toplanmak için savaştığını ve Osmanlı İmparatorluğu dağılana kadar bu topraklarda hiçbir sıkıntı yaşanmadığını belirtti. Orta Doğu kavramına değinen Vali Tekinarslan üniversitemizde ve şehrimizde böyle bir sempozyumun düzenlemesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Protokol konuşmalarının ardından, Prof. Dr. M. Ruhat Yaşar başkanlığında açılış paneli gerçekleştirildi. Panel, Prof. Dr. Şinasi Gündüz ve Prof. Dr. M. Mahfuz Söylemez’in sunumlarıyla devam etti.
Bu coğrafyada yaşayan insanların ciddi bir sınav verdiğini dile getiren Prof. Dr. Şinasi Gündüz, “Orta Doğu” teriminin İngiliz emperyalizminin çıkardığı bir kavram olduğunu, İngiltere’nin kendisini merkeze koyarak diğer yerleşimleri ona göre tanımladığını belirtti. Sözlerine içinde bulunduğumuz coğrafyanın, medeniyet tarihinin temellerinin atıldığı bir bölge olduğunu vurgulayarak devam eden Gündüz, ayrıca bu coğrafyanın dünyaya kültür ve medeniyet ihracı yaptığını, barış, huzur ve sosyal adalet kavramlarının etrafında kurulmuş bir İslam medeniyetinin çok zengin bir miras üretip bugüne geldiğini belirtti. 501 yıldır barış içerisinde yaşayan Müslümanların ve gayrimüslimlerin, emperyalist güçlerin kendi emelleri için “böl ve yönet” politikası ile parçalandığını, bu coğrafyada yapılması gerekenin farkındalık bilincini geliştirerek kendi medeniyetimizi asla küçümsememek olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. M. Mahfuz Söylemez sunumunda, Mercidabık Zaferi'ne gelen sürecin Portekizlilerin müslümanların hac yolunu engellemesi ile başladığını ifade etti. Mekke ve Medine'ye saldırarak Müslümanların kutsal değerlerine zarar vermek isteyen Portekizlilere karşı Memlüklerin direnç gösterememesinin Osmanlı Memlük çatışmasını kaçınılmaz kıldığını belirten Söylemez, bu sebeple Osmanlı ordusunun Memlükler üzerine yürüyerek; hem kutsal bölgelerin güvenliğini sağladığını hem de müslümanların güvenliğini garanti altına almış olduğunu ifade etti. Mercidabık Zaferi'nin aynı zamanda Osmanlıya hilafeti getirerek Osmanlıyı sünni dünyanın lideri ve hamisi konumunu sağladığını vurguladı. Prof. Dr. Söylemez, konuşmasını Mercidabık Zaferi'nden sonra ümmeti bir araya getiren Osmanlı Devleti'nin asırlarca Hristiyan dünyaya karşı Doğu dünyasının ve Müslümanların kalesi konumuna geldiğini söyleyerek tamamladı.
Sempozyum açılış programı, verilen kokteyl ile sona erdi. Sempozyum, Mühendislik Mimarlık Fakültesi’nde gerçekleştirilen oturumlarla devam etti.
